-
1 hesap
bankada bir hesap açmak bei einer Bank ein Konto eröffnen;hesap cetveli Rechenschieber m;hesap çıkarmak Bilanz ziehen; den Saldo feststellen;hesap etmek berechnen; kalkulieren; in Rechnung setzen; überlegen ( aklında bei sich D);hesap kitap etmek hin und her überlegen;hesap görmek abrechnen; die Rechnung zahlen;hesap işi Kreuzstickerei f;hesap makinası Rechenmaschine f, Rechner m;-in hesap sormak Rechenschaft verlangen (über A);hesap tutmak ÖKON Buch führen;hesap tutmadı die Mutmaßung hat sich nicht als richtig erwiesen;hesap uzmanı Betriebsprüfer m (des Finanzamtes);hesap vermek Rechnung ablegen;-in hesabını vermek (sich) (D) Rechenschaft ablegen (über A);hesap yanlışlığı Rechenfehler m;-i hesaba almak rechnen (mit D); berücksichtigen (A);hesaba almamak keine Beachtung schenken, einfach übersehen;-i hesaba çekmek jemanden verantwortlich machen, zur Verantwortung ziehen;hesaba gelmez unzählig; unverhofft;-i hesaba katmak rechnen (mit D); berücksichtigen A; … -le hesabı kesmek die Beziehungen abbrechen (mit D);hesabı temizlemek die Rechnung begleichen;-in hesabı yok eine Unmenge;-in hesabına für (A); zu Gunsten G/von; auf Rechnung G/von hesabıma göre nach meinem Dafürhalten;-in hesabına gelmek jemandem zupass kommen;hesabını (kitabını) bilmek haushälterisch sein, umsichtig sein;hesapta olmamak außer Betracht lassen;-i hesaptan düşmek ÖKON abziehen, a nicht berücksichtigen -
2 hesap
1) Konto nt\hesap açmak ein Konto eröffnenbankada hesabı olmak ein Konto bei der Bank haben2) Kalkulation fhesaba katmak einkalkulierenbenim hesabıma göre nach meiner Kalkulation3) Rechnung fhesabı görmek/temizlemek die Rechnung bezahlen/begleichen4) Rechenschaft fbirinden bir şeyin hesabını sormak jdn für etw zur Rechenschaft ziehenbir şeyin hesabını vermek über etw Rechenschaft ablegen5) Berechnung fbenim hesabıma göre nach meiner Berechnung
См. также в других словарях:
hesap sormak — 1) bir konuda açıklama ve savunma istemek, sorumlu tutmak 2) birini, birilerini yöntem veya yasa dışı davranışlarından dolayı sorguya çekmek Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesap — is., bı, Ar. ḥisāb 1) Aritmetik 2) Matematiksel işlem 3) Alacaklı veya borçlu olma durumu Al eline kalemi, şu benim hesapları görüver. S. F. Abasıyanık 4) Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon 5) Oranlama,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİSABA ÇEKMEK — Hesap sormak, hesap aramak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ahirette on parmağı yakasında olmak — kendisine karşı sorumlu olan kimseden ahirette hesap sormak Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun! H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakasına asılmak (veya yapışmak) — (birinin) hesap sormak veya bir şey istemek için tutup bırakmamak Sonra eşyaya bir zarar gelecek olursa Gülsüm ün yakasına yapışıyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük